Adwors

Selülitle Savaşma Yöntemleri

Selülit günümüzde hem kalıtsal hem de beslenme bozukları nedeni ile yalnızca kadınların sorunu değil; erkeklerde, hatta çocuklarda bile görülür oldu. İyi haber ise; en kötü durumlarda bile yüzde 80 oranında selülit tedavisi yapılabiliyor. Birden oluştuğu için başa çıkılamaz gibi görülüyor, tüm bacağı sarınca savaşmak için gecikildiği düşünülüyor ama artık selülitle tedavisi ile ilgili pek çok yöntem var. Oluşmuş selülitin yüzde kaçı tedavi ile giderilebiliyor? Bu, selülitin derecesine göre değişmektedir.. Evre 1 ve 2′de yüzde 100′e varabilecek oranlarda gerileme olabilir. Evre 3 ve 4′te ise bu oran yüzde 30-80 arasındadır. Aradaki bu farkta, kişilerin yaşam tarzını değiştirmesinin de büyük rolü bulunmaktadır. YATKINLIK ÖNEMLİ Selülit kadınları vuruyor ama uzmanlar her 100 erkekten en az beşinde de görülebileceğini söylüyor. Kadınlarda daha çok görülmesinin nedeni; selülite neden olan östrojen hormonunun kadınlarda çok daha fazla salgılanmasıdır. Erkeklerdeki östrojen hormonu çok daha az olduğu için selülit görülme oranı yüzde 5 ila 10 kadardır. Genetik yatkınlığı olan erkeklerde; dengesiz ve fazla kilo alımı, hareketsizlik, kalorili beslenme gibi sebepler de selülit oluşumuna yol açar. Kadınların selülit tedavi yöntemi ile erkeklerin tedavi yöntemi aynıdır. Nasıl kadınlarda belli bir ölçüde erkeklik hormonu varsa; erkeklerde de az oranda kadınlık hormonu vardır. Selülit oluşumunda kadınlık hormonunun etkisi baskındır. Bu yönden düşünülürse, erkekler selülit tedavisinde daha avantajlılar. Tek sebep kilo olmasa da, elbette yağ oranı arttıkça selülitin görülme riski de artar. Kilo alımıyla beraber özellikle kalça ve basen bölgesinde yağ doku artışı, o bölgenin kan ve lenfatik dolaşımının bozulmasına yol açar doğal olarak ve selülit oluşur. Östrojen ve progesteron hormonları, toplardamar duvarlarının kas yapısını bozar ve gevşetir. Bu da ödeme neden olur. Lenf sistemi tarafından uzaklaştırılamayan bu sağlıksız sıvılar, yağ hücrelerine bası yapar ve onların beslenmelerini engeller. Yine hasarlı olan atardamarlar da yeterli oksijeni yağ hücrelerine taşıyamayınca metabolizmaları iyice yavaşlar. Bu nedenle, selülit oluşumu erken başlayan ve genetik zemini olan kişiler, doğum kontrolü amacıyla daha farklı yöntemleri tercih etmelidir.